JavaScript is required
/
Bağlanma Stilleri Nelerdir, İlişkilere Nasıl Yansır?

blog-banner-app-ekran
İhtiyaçlarınıza uygun uzmanla eşleşin, hemen randevu ayarlayın.
blog-banner-app-yonlendirme-butonu

9 Ağustos 2023

- İlişkiler

Bağlanma Stilleri Nelerdir, İlişkilere Nasıl Yansır?

Paylaş:
Heltia mobil uygulama görseli
blog-yazar-ikonu

Heltia

Uzm. Psk. Dan. Merve Dökmeci onaylı içerik

İnsanlar, yetiştirilme şekline ve çocukluğundaki alışkanlıklarına bağlı olarak ilişki kurmayı öğrenir. Bu yazımızda bu kavramı, yani “bağlanma teorisi”ni irdeleyeceğiz, farklı bağlanma türleri ve onların ortaya koyabileceği problemleri detaylıca açıklayacağız.

Bağlanma Teorisi Nedir?

Gelişim psikolojisinde 'bağlanma teorisi', bir insan ile diğeri arasındaki duygusal bağı ifade eder. İlişkilerde bağlanma stillerini incelemek için kullanılan bir yöntemdir.

1950'lerde psikanalist John Bowlby tarafından ortaya atılan ve gelişim psikoloğu Mary Ainsworth tarafından genişletilen bağlanma teorisine göre, birincil bakıcıyla kurulan bağ bireyin yaşamı boyunca kurduğu diğer tüm ilişkilerini etkiler.

Bağlanma Kuramı Nereden Geliyor?

Bağlanma teorisine göre bebeğin bakımvereni ile arasında sağlıklı bir bağ kurulamazsa, yetişkinlik dönemi geldiğinde birtakım duygusal sorunlar yaşanabilir.

Bir çocuk, sevgi ve şefkat de dahil olmak üzere, tüm ihtiyaçlarının ebeveynleri tarafından karşılanmadığı bir ortamda yetiştiğinde yaşamının ilerleyen dönemlerinde başkalarına güvenmekte ve sağlam, sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanır. Bu nedenle alanında uzman kişilerden destek alması ve bağlanma stilini sağlıklılaştırmak için çalışması gerekebilir.

Bağlanma teorisine göre, bağlanma stilleri dört tanedir:

  • Güvenli bağlanma
  • Kaçıngan bağlanma
  • Kaygılı bağlanma
  • Kaygılı kaçıngan bağlanma

Şimdi gelin, bu bağlanma biçimleri bireylerde nasıl kendini gösteriyor, beraber inceleyelim 👇🏻

1. Güvenli Bağlanma Nedir?

Bir çocuk büyürken ihtiyaçlarını karşılamaları konusunda ebeveynlerine güvenebilirse, muhtemelen güvenli bir bağlanma stili geliştir. Burada ‘ihtiyaç’ derken sadece temel fizyolojik gereksinminlerden bahsetmiyoruz: Sevgi, şefkat, anlayış, güven gibi tüm duygusal ihtiyaçların karşılandığı bir ortamda güvenli bağlanma oluşabilir.

Güvenli bir bağlanma, bireylere:

  • Duygularını düzenleme,
  • Diğer insanlarla güvene dayalı ilişkiler kurabilme,
  • Etkili iletişim,
  • İhtiyaç duyduğunda duygusal anlamda destek arayabilme,
  • Duygu ve taleplerini dile getirebilme gibi beceriler katar.

Güvenli Bağlanan Bireylerin Özellikleri:

  • Yakın ilişkilerde rahat davranabilirler.
  • Yalnız kaldıklarında kendileriyle kaliteli zaman geçirebilirler.
  • Zorluklarla başa çıkabilmek için kendilerine özgü stratejiler geliştirebilirler.
  • Çatışmaları yönetebilirler.
  • Özgüven ve özsaygı sorunlarını nadiren yaşarlar.

Kısacası güvenli bağlanan insanlar, duygusal ve fiziksel olarak güvende hissederek büyürler ve bu sayede başkalarıyla sağlıklı bir şekilde ilişki kurabilirler. Bağlanma modelleri arasında en ideali budur.

2. Kaçıngan Bağlanma Nedir?

Bir çocuk sert tavırlar sergileyen veya duygusal anlamda uzak duran ebeveynler tarafından yetiştirilirse, kaçıngan bağlanma stili oluşabilir.

Bu durumda birey fiziksel ve duygusal anlamda yakınlık kurmakta zorlanabilir ve bu nedenle başkalarıyla uzun vadeli ilişkiler içerisine giremeyebilir. Ciddi bağlanma sorunları arasında yer alan bu durum, “bağlanma bozukluğu” olarak adlandırılır.

Örnek olarak:

  • Çok fazla yalnız, kendi başına bırakılan ve yeteri kadar ilgilenilmeyen
  • İhtiyaçları için ailesine bağımlı olmasından dolayı azarlanan, cezalandırılan
  • Temel ihtiyaçlarını ve duygularını dile getirdiği için reddedilen çocuklarda kaçıngan bağlanma oluşabilir.

Kaçıngan bağlanmada bireyler, güçlü bir bağımsızlık duygusu benimsemeyi öğrenebilir ve bakım veya destek için başka birine güvenmek zorunda olmadığını düşünürler. Bu nedenle kendini diğer insanlara kapatabilirler. Çevresindeki kişiler, bu tür bir bağlanma stili geliştiren bireyin aşılmaz duvarları olduğunu hissedebilirler.

Kaçıngan Bağlanan Bireylerin Özellikleri:

  • Duygusal veya fiziksel yakınlıktan kaçınırlar.
  • Bireyselci bir yapıya sahiptirler.
  • İnsanlara güvenmekte zorlanırlar.
  • Derin romantik ilişkiler kuramazlar.
  • Onlara yaklaşan kişileri tehdit olarak algılayabilirler.
  • Daha çok yalnız kalmayı tercih ederler.

3. Kaygılı Bağlanma Nedir?

Bağlanma çeşitleri arasında üçüncüsü, yani kaygılı bağlanma, bir çocuk ihtiyaçlarına uygun davranamayan ebeveynler tarafından yetiştirilirse oluşabilir. Bazen tüm ihtiyaçlarına yanıt alan, ama bazen de adeta bir duvarla karşılaşan bireylerin kafası karışabilir. Bu tutarsızlık sebebiyle bir dahakine nasıl bir tepki göreceklerine karşı kaygı içerisine girerler.

Bu dengesizlik, belirsizlik kaygıyı ve beraberinde reddedilme, terk edilme korkularını getirebilir. Ayrıca çocuk kendini tehdit altında hissederse ebeveyninin orada olacağına güvenemeyeceğinden keşfetmek için uzaklaşmayı göze alamaz. Yeteri kadar özgürleşemez ve ebeveynine karşı yapışkan tavırlar sergileyebilir.

Kaygılı Bağlanan Bireylerin Özellikleri:

  • Abartılı hareketler ile dikkat çekmeyi umabilirler.
  • Aşırı şımarık ve mesafeli ya da kayıtsız olmak arasında gidip gelebilirler.
  • Kolaylıkla bunalıp sıkılabilirler.
  • İlişkilerinde dengesiz davranabilirler.
  • Diğer insanların onların duygularıyla ilgilenmeleri zorunluymuş gibi davranabilirler.
  • Eleştiriye karşı çok hassas olabilirler.
  • Yapışkan davranabilirler ve sürekli başkalarının onayına ihtiyaç duyabilirler.
  • İlişkilerinde kıskançlık ve güvensizlik gibi sorunlar yaşayabilirler.
  • Terk edilmekten, reddedilmekten korktukları için olmadıkları biri gibi davranabilirler.
  • Yalnız başına kalmak istemezler. Özgüvenleri düşüktür ve kendilerini değersiz görme eğilimine sahiptirler.

4. Kaygılı Kaçıngan Bağlanma Nedir?

Çocukluk çağı travması, ihmal veya istismar yaşayan bireylerde kaygılı kaçıngan bağlanma stili oluşabilir. Kaygılı kaçıngan bağlanma, bazen “korkulu kaçıngan bağlanma” olarak da adlandırılır.

Kaygılı Kaçıngan Bağlanan Bireyler:

  • Yoğun şekilde reddedilme korkusu yaşayabilirler.
  • Duygularını düzenleme becerileri geliştiremezler.
  • Sürekli endişelidirler ve çelişkili davranışlar sergilerler.
  • Duygudurum bozuklukları, kişilik bozuklukları, madde bağımlılığı gibi psikolojik sorunlar yaşayabilirler.
  • Kendilerine zarar vermek isteyebilirler.
  • İlişkilerde tahmin edilemez ve kafa karıştırıcı davranışlara sahip olma eğilimindedirler. Mesafeli ve bağımsız olmakla yapışkan ve duygusal olmak arasında gidip gelebilirler.
  • Her zaman reddedileceklerine inandıkları için duygusal yakınlıktan kaçınabilirler.

Bireyler ebeveynlerinin dengesiz davranışlar sergilediği ve onlardan korktukları bir ortamda büyüdüğünde bu tür davranış ve tutumlar ortaya çıkabilir.

Bağlanma Stilleri ve Biz

Gördüğünüz üzere bağlanma çeşitleri çocukluğumuza ve yaşadıklarımıza bağlı olabiliyor.

Ancak tabii ki bağlanma teorisi, sadece kendimizi anlamamız için bir araç. İlişkide bağlanma stillerini tespit ettikten sonra problemlerimizi buna dayandırıp, “ben böyleyim” diyerek kabullenmemeliyiz: Hem kendimizi hem de ilişkilerimizdeki karşı tarafı olumsuz etkileyen alışkanlıkların üstüne gitmek, onları değiştirmeye çabalamak çok önemli.

İşte bu noktada Heltia uygulamasını indirmek size fayda sağlayabilir: Kişisel ihtiyaçlarınıza uygun bir psikoterapist ile görüşebilir, ruh sağlığınız için gereken desteği online terapi yoluyla alabilirsiniz.

Bu içeriği faydalı bulduysanız “Aldatmanın Arkasında Nasıl Bir Psikoloji Var?” ve “İlişki Psikolojisi: Romantik İlişkiler Mental Sağlığı Nasıl Etkiler?” başlıklı makaleleri de inceleyebilirsiniz.

Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.

blog-banner-app-ekran
İhtiyaçlarınıza uygun uzmanla eşleşin, hemen randevu ayarlayın.
blog-banner-app-yonlendirme-butonu